HAFTALIK PROGRAM 2

PEYGAMBER EFENDİMİZ- O DOĞMADAN ÖNCE

PEYGAMBERLER ONUN GELECEĞİNİ MÜJDELİYORDU

Hazreti Adem'den itibaren tüm peygamberler onun geleceğini haber veriyordu. kendilerine inen ilahi kitaplarda onun adı mutlaka geçiyordu. Yüce Allah peygamberlerine onun bir gün geleceğini müjdeliyordu. İnsanlar Allah'a dua ettikleri vakit onun adını anarak dua ediyorlardı.

Hazreti Adem şeytanın hilelerine aldanarak, yasak ağaçtan meyve yedi. Hata yaptığını anlayınca çok pişman oldu. Ellerini açıp dua etti. Allah'tan af dilenirken şöyle dedi.

-Allah'ım Senden beni, resulün Muhammed (s.a.s.) hakkı için bağışlamanı diliyorum.

Duanın yöneltildiği makamdan gelen ses,

-Henüz yaratmadığım halde sen, Muhammed'i nereden biliyorsun, diyordu.

Bunun üzerrine, hazreti adem büyük bir hürmet ve saygı içinde şunları söyledi.

-Ey Rabbim! Beni yarattığın ve ruhundan hayat verdiğin zaman, başımı kaldırdım. arşın direkleri üzerinde şu yazının yazılmış olduğunu gördüm.

"La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah."

Biliyorum ki, Senin adının yanına ancak, yaratılmışların en hayırlısının adını yaklaştırır ve adınla onun adını yan yana koyarsın.

Bu kadar samimi ve yürekten bir talep karşısında şöyle bir cevap geldi.

-Doğru söylüyorsun ey Adem! Şüphesiz ki O, Benim için mahlukatın en sevimlisidir. O'nun hakkı için istediğin sürece mutlaka seni de bağışlarım! Zira Muhammed olmasaydı Ben seni de yaratmazdım.

Kutsal kitaplarda gelecek Peygamber Ahmet, Faraklit, Mahmut, Muhammed gibi isimlerle anılıyordu. Onun özellikleri ve yüceliği ilan ediliyordu. Öyle ki Hazreti Musa, Hazreti İsa, Hazreti Nuh, Hazreti İbrahim gibi büyük peygamberler Allah'tan bir şey istedikleri vakit onun adına talep ediyorlardı.

GÜLGÜN KARA

ÖNEMLİ NOT: Çocuklara Peygamber Efendimiz anlatılmaya başlamadan önce merak uyandırılmalı. Onu sevgisinin üzerinde durulmalı. Onu en iyi şekilde tanımanın ve Onun yaşantısını örnek almanın önemi üzerinde durulmalıdır.
Bu çalışmaların sonrasında çocuklara Peygamber Efendimiz ile ilgili bir kitap takip ettirilebilir. Herkes Onu Okuyor yarışması için belirlenen kitaplar çocuklara aldırılabilir. Hafta hafta bu kitaplardan okuma hedefi verilmeli, çocuklardan bu hedefleri tamamlayanlara hediyeler verilmeli, ufak yarışmalarla bilgilerin kalıcı hale gelmesi sağlanmalıdır.

Bir Salavat Yarışması da çocuklar arasında düzenlenebilir. Biz hazırladığımız salavat ağacını ne var ne yok bölümünde sizlerle paylaşıyoruz. Bu ağaç gibi pek çok alternatif üretilebilir. Büyük yaş gruplarında Salavat Topu gibi materyaller kullanılabilir.


İLMİHAL - DİN NEDİR?

Din, akıl sahibi insanlara dünya ve ahiret mutluluğunu kazandırmaları için Allah'ın koyduğu kurallar bütünüdür. 
Bizi yaratıp yalşatan yüce Rabbimizdir. Yaratcımız olduğu için bizi bizden daha iyi bilir. Bizi neyin mutlu neyin mutsuz edeceğini de yine en iyi Rabbimiz bilir. Yüce rabbimiz bizi çok sever ve hep mutlu olmamızı ister. bunun için de bizi mutlu edecek davranışları emreder, mutsuz edecek davranışları da yasaklar. Allah'ın bu emir ve yasaklarına uyduğumuz zaman bu dünyada mutlu oluruz. dahası cennete de girer mutlu oluruz. Dünyada ve ahirette mutlu olmayı akıl sahibi her insan ister. bu yüzden Allah'ın kullarına akıl sahibi insanlar uyarlar. 
Allah din duygusunu doğuştan bizim kalbimize koymuştur. Bu duygu bütün hayatımızı kuşatır. zor durumda kaldığımızda Allah'a dua ederek bizi kurtarmasını isteriz. bizi kurtardığı zaman da ona teşekkür ederiz. hastalanınca ondan yardım isteriz. kötü şeylerden korktuğumuzda ona sığınırız. yüce Rabbimiz de bütün durumlarda biz kullarının imdadına yetişir. 
Yüce Rabbimizin emir ve yasaklarını öğrenmek için gayret etmeliyiz. Haramı, helali, ibadetlerin nasıl yapıldığını, imanın ve İslam'ın şartlarını güzelce öğrenmeli ve uygulamalıyız. Böylece her şeyden çok sevdiğimiz Yüce rabbimizin sevgisini ve hoşnutluğunu kazanabiliriz. 

Helal: Allah'ın yapmamıza izin verdiği davranışlara denir. Bu davranışları yapmak da yapmamak da sebesttir. Su içmek, ekmek yemek, basketbol oynamak helal olan davranışlardan bazılarıdır. 

Haram: Yüce Rabbimiz tarafından yasaklanmış olan davranışlara denir. Dünya ve ahirette mutlu olmak istiyorsak bu davranışlardan kaçınmamız gerekir. Yalan söylemek, hırsızlık yapmak, başkalarına zarar vermek haram olan davranışlardandır.

Sevap: Doğru, gerçek mükafat demektir. Güzel davranışlarda bulunduğumuz zaman sevap kazanırız. Ne kadar çok sevap kazanırsak o kadar çok mutlu oluruz. Namaz kılmak, oruç tutmak, arkadaşlarımıza iyilik yapmak, anne babamıza saygılı olmak sevap kazandıran davranışlardandır.

Günah: Allah tarafından yasaklanan ve bizi mutsuz eden davranışlardır. Haram olan davranışları yaptığımızda günah işlemiş oluruz. Yalan söylemek, anne babaya saygısızlık etmek, canlılara zarar vermek günah olan davranışlardır. 

Farz: Allah tarafından kesin bir şekilde yapılması emredilen davranışlardır. Farzları yapmadığımız zaman günah işlemiş oluruz. Farzları yapmadığımız zaman günah işlemiş oluruz. Farzları yaparak Allah'ın sevgisi ve hoşnutluğunu kazanabiliriz. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek farz olan ibadetlerimizdendir. 

Vacip: Allah tarafından emredilen daveranışlardır. Farz kadar kesin değildir ama yine de mutlaka yapılmalıdır. Kurban kesmek, bayram ve vitr namazı kılmak vacip olan ibadetlerdendir. 

Sünnet: Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s.) yaptığı davranışlara denir. Sevgili Peygamberimiz en güzel ahlaka sahip bir insandır. o yüzden biz her davranışımızda onu örnek alırız. Onun gibi olmaya çalışırız. teravih namazı kılmak, güzel kokular sürünmek, diş fırçalamak sünnet olan davranışlardandır. 


ADAB-I MUAŞERET - AKRABALARI ZİYARET

Anne baba başta olmak üzere, akraba ve yakınları ziyaret etme, onların hallerini ve hatırlarını sorma, gönüllerini alma oldukça önemlidir. 

Bir adam Hz. Peygamber (s.a.s.) e gelerek;
-Ya Resulallah, beni Cennet'e sokacak bir ibadet söyler misiniz, dedi. Resulullah (s.a.s.) ona şu cevabı verdi:
-Allah'a ibadet eder ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmaz, namaz kılar, gücün yetiyorsa zekat verir, akrabalarını da ziyaret edersin. (Buhari)

Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.) bu kadar önemle üzerinde durduğu ve Cennet'i elde etmeye sebep olan akrabaları ziyaret, aynı zamanda akraba ve yakınların görülüp gözetilmesi anlamındadır. 
Akraba ziyaretlerinin birkaç derecesi vardır:

1. En aşağı derecesi akrabalarımıza karşı tatlı sözlü, güler yüzlü olmak; karşılaştığımızda selamlaşmayı, hal hatır sormayı ihmal etmemek, daima kendileri hakkında iyi şeyler düşünmek ve onlar için hayır dilemektir. 

2. İkinci derecesi ise ziyaretlerine gitmekle birlikte çeşitli konularda onların yardımlarına da koşmaktır. bunlar daha çok bedeni hizmetlerdir. Özellikle yaşlı akrabaları zaman zaman yoklayarak, yapılacak işleri varsa onları yapmalıdır.

3. Sıla-i rahimin üçüncü ve en önemli derecesi ise ziyaretin yanı sıra akrabalara mali yardım ve destek sağlamaktır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder